AKIL TUTULMASI ![]() AKIL TUTULMASI Kimi arkadaşlar RTE'nin, kaçırılan çocukların aileleri adına PKK'dan " ricacı " olmasına sert tepki göstermişler. Türkiye Cumhuıriyeti teröristlerden aman diler duruma getirildiyse bunda, terörist örgütün TBMM içinde cirit atan elemanlarının - örgüt yöneticilerinin üst düzeyde parmağı olduğu gerçeğini ne zaman aklımıza kazıyacağız ? Bunda, sosyal demokratıyla, milliyetçisiyle, muhafazakarıyla... meclis içinde ya da dışında yer alan tüm siyasilerin, aydınların... payı olduğunu ne zaman idrak edeceğiz ? Bunda, tüm olup bitenlere tepkisiz kalan toplumun sorumluluğu olduğunu ne zaman anlayacağız ? Kendi hükümetleri döneminde " terör kaynaklı ölümlerin durduğunu, anaların ağlamadığını " savunan RTE ve çevresi, bu açıkları " Gezi direnişi cinayetleri, Soma katliamı, Okmeydanı tatbikatı, PKK'lıların adam kaçırmalarına tepkisiz kalma, faili meçhul ( ! ) cinayetler... v.b. " uygulamalarla kapatırlarken TBMM'de yer alan birileri, " sessizlik " eylemlerini sürdürmekte ısrarlılar. Dayak korkusundan olsa gerek. Nede olsa her tepkinin karşılığı, sille - yumruk olarak geri geliyor.
Milletin Meclis'inde, milletten maaş alarak, milleti temsil ettiklerini iddia edenler, millet adına " Kemal Derviş'i Cumhurbaşkanlığına aday gösterme " çalışmaları içindeler. Bir diğer Vatan - Millet tutkunu arkadaş, Abdullah Gül'ün peşinde. Bir zamanlar gazetelerin manşetlerinde " Biz, kendi kendimizi idare etmekten aciziz. Bizi ABD yönetsin... " diye yazan sözde gazeteci - yazar müsvetteleri geldi aklıma.
Kemal Kılıçdaroğlu'na söylenecek fazla birşey yok. Nede olsa, Y - CHP'nin tepe yönetimine sızmış olanların sözleri ( bay Kılıçdaroğlu için ) halkın görüşlerinden daha değerli. Ancak, şunu anımsatmakta yarar var; Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu açmazın ana nedeni, Kemal Derviş'in, tarihin ilk " ithal bakanı " yapılmasıdır. Ayrıca, Abdullah Gül'ün tarafsızlığını yitirmesi, dünün konusu değildir. Abdullah Gül, 1960'larda safını " ABD'den yana " belirlemiştir. Son söz, halkımıza. Ülkemizin geleceği, Hukukçulara, Orduya, TBMM'ye bırakılamayacak denli tehlikededir. Bilinmelidir ki, yukarıda adı geçen kurumların tamamı, bizzat hükümet tarafından işlevsiz hale getirilmiştir. Hükümet, kendi halkını karşısına almak pahasına ABD'den aldığı görevi tamamlamak çabasındadır. 12 yıldır yapılan tüm seçimler olduğu gibi, Meclis'ten geçen tüm yasalar, kararnameler... yok hükmündedir. Çünkü AKP hükümeti, meşru değildir. Meşru olmayan bir hükümetin Meclis'i de meşru değildir. Bu durumda, Türkiye Cumhuriyeti'ni, ordusunu, bayrağını, toprak bütünlüğünü, milletini... koruma görevi, Türk Milleti'ne düşmektedir. NECMETTİN TANJU SÜAR. 30. MAYIS. 2014. CUMA. |
3319 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Aktif Ziyaretçi | 5 |
Bugün Toplam | 306 |
Toplam Ziyaret | 1592645 |
Alış | Satış | |
---|---|---|
Dolar | 28.8351 | 28.9507 |
Euro | 31.4216 | 31.5476 |