Yıllar önce bir arkadaşım, “ Biliyor musun, bir kitap yazacağım ve adını “ Tam punduna getirmişken biz, devrimi neden yapamadık “ koyacağım ... demişti.

Çok uzun zaman oldu. O kitap yazıldı mı, yayımlandı mı bilemiyorum ama gerekçesinde, haklıydı.

Fikirler öylesine bölünmüştü ki, neredeyse her gün birileri birşeylere “ ek “ yapıyordu.

Öncelikle, kendi aramızda parçalanmıştık. Bir araya gelmemiz, imkansıza yakındı.

Elbette “ imkansız diye birşey yoktur “ Oysa biz, “ yoktan var etmiştik “

Bilinmelidir ki bunlar, benim görüşüm. O zamanlar bizim önderlerimiz olan ağabeylerimiz, ablalarımız, hocalarımız ... konuyu daha iyi analiz edeceklerdir. O’nları suçlamak ya da o’nlara karşı ukalalık etmek istemem. Sadece, yaşadıklarımdan aldığım dersleri aktarıyorum. Neden mi ..?

Halk TV ve Ulusal Kanal ...

Bizler gibi düşünen “ diğer % 50 “ için olmazsa olmaz iki TV kanalı, öyle değil mi ?

Halk TV ile CHP’yi, Ulusal Kanal ile Vatan Partisi’ni eşleyenler var.

İki partinin arasında küçük görüş ayrılıkları olsa da, özünde savundukları, aynı ;

“ Atatürk ilke ve devrimleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelidir... “

Yani ...

Atatürk’ün 6 ok’u tam olarak ülkemizin sosyal - siyasal yaşamında yerleşmedikçe bizler, bu sarsıntıları hep yaşayacağız.

Yani ...

Bizi ne Lenin kurtaracak, ne Marx ne Mao ve ne de şu ... bu ... hazretleri. Eğer Atatürk’ü anlayabilirsek, özümsersek, önümüzdeki engelleri, pislikleri temizleme şansımız artar.

Üstelik, sağcısı ya da solcusu ile, inançlısı ya da ateisti ile ... bu ülkedeki tüm görüşlerin tek siyasi kıblesi, Yüce önderimiz, tek Cumhurbaşkanımız Atatürk’ün partisi CHP ise sorumluluk, bir kat daha artmaktadır.

Öyleyse bugünün CHP’si üzerine düşeni yapmalı, eleştirilere daha bir olgunlukla yaklaşmalı, öz eleştiri yapmalı, gerektiğinde, kendi içindeki safraları temizleyecek cesareti göstermelidir.

“ Ben ... “ diyerek, kimsenin “ kendini tapınak ilan etme“ hakkı ve haddi yoktur.

Bunları yazma nedenim, dün akşam Halk TV. de izlediğim bir program sırasında dile getirilenler.

Sunucu, Sn. Perinçek’in “ komplo teorisyeni olduğundan tutun da, Erdoğan’ın koltuk değneği oluşuna varıncaya dek “ ( daha başka çağrışımlar yapan sözleri de var ama, değinmeyeceğim ) yapmadık suçlamalar bırakmadı.

Konuklarını bu konuda yorum yapmaya zorlaması da cabası.

Hemen hemen aynı suçlamalar, Ulusal Kanal TV. de de yaşanmakta.

Sn. Baykal, Sn. Kılıçdaroğlu ve Sn. Perinçek ...

Hiç biri, sütten çıkmış ak kaşık olduklarını söylemeyeceklerdir, umarım.

Sn. Bahçeli ve RTE. dışında herkes, potansiyel suçludur.

HDP’yi, konu dışı tutuyorum tabi.

Ama, yukarıda yazdığım gibi, “ her ikisinin de belirgin hataları mevcut “

Öyle ise ...

Cumhuriyetimizin varlık - yokluk oylamasına şunun şurasında 50 gün kalmışken, eski ( ya da dünkü ) defterleri açmanın alemi var mı ?

Saymamız - yazmamız gerekirse, her iki partinin de ( liderlerinden kaynaklanan ) hataları, bu satırları fersah fersah aşacaktır. Ancak amaç, bu değil.

Amaç, bir araya gelip, güç oluşturmak.

Beyler, ağabeyler, dostlar, yoldaşlar ...

Lütfen ama, lütfen ...

Kendinize gelin, haddinizi bilin.

Parti genel başkanı, yöneticisi, hatta ... iktidara yürüyüp, başbakan bile olabilirsiniz.

Hatta ( şekilde görüldüğü gibi ) “ Reis “ bile olabilirsiniz.

Ama ... Sizleri oraya getiren, maaşlarınızı ödeyen, sizlere ( bir süreliğine ) şerefini - namusunu - geleceğini ... emanet eden millete karşı sorumlusunuz.

Aranızdaki hesaplaşmayı, bir müddet erteleyin. Hatta, “ bir daha hiç açmayın “

Ülke ve ulus, tarihinin en can alıcı noktasında.

... Milliyetçi Turan’cı arkadaşlar ...

Dün bizi parçalayanlar bugün, aynı oyunu sizlere oynuyorlar, uyanın.

Nihal Atsız’ı, Ziya Gökalp’i ...

En önemlisi de Atatürk’ü, tekrar tekrar okuyun. Doğruyu işaret eden okun gösterdiği yöne yürüyün.

“ Türk kökenli ulusları birleştireceğiz “ derken, elimizde kalan son Ata Yurdunu da yitirmek üzereyiz. Kendinize gelin.

Hayır ... lısı.

Necmettin Tanju SÜAR.

28.2.2017. SALI.