Birkaç yıl önce “Bu, ikinci kurtuluş savaşımızdır ve mutlak başarıya ulaşması gerekir” yolunda bir yazı yazmıştım.
“Kurtuluş savaşları silahsız olmayacağına göre bu şahıs, halkı silahlı isyana çağırıyor ...” suçlamasıyla hakkımda “15 yıldan 24 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle” dava açıldı.
Beraat ettim ve hayret ettim. Çünkü ...
... aynı söylemler, zamanın Başbakanı ve C. Başkanı tarafından dile getirilmeye başlandı. Allah için, bir kişi bile “Yahu, milleti silahlı isyana teşvik ediyorsunuz” demedi.
Vatandaşın biri ( ya da, birkaçı ) Atatürk’e, annesine, babasına ve giderek manevi kızına hakaret etti, Meclis Başkanı, laiklik ilkesine çattı, yazar kılıklı garip yaratıklar, “keşke İngiliz’ler kazansaydı ...” dedi, değil tutuklama, soruşturma bile açılmadı.
15 Temmuz darbe girişimi ile birçok tutuklamanın önünün açıldığı, CHP’li vekiller ve hatta Sn. Kılıçdaroğlu tarafından binlerce kez dile getirildi. Öyle ki Sn. Kılıçdaroğlu’nun bugün açıklık getirdiği “kontrollü darbe” sözleri, 15 Temmuz girişiminin ve ardından gelen OHAL’in, KHK’ların ... ülkeyi nereye götürdüğünün göstergesi.
Oslo görüşmeleri sırasında masadaki PKK’lı teröristlere “Memnun olmadığınız, size zorluk çıkaran valileri, hakimleri bize bildirin ...” diyenler, bugün, ülkenin profesörlerini, aydınlarını, gazetecilerini, yazarlarını, san’atçılarını, ( açlık grevinde oldukları bilinen ) akademisyenlerini, askerlerini ... FETÖ mensubu olduklarını, bylock kullandıklarını gerekçe göstererek içeri alıyorlar.
Darbeci oldukları kanıtlananlar için, diyeceğimiz yok. Ancak, “kurunun yanında yaşın yandığına dair” şüphelerimiz var.
CHP’li vekiller ve Sn. Kılıçdaroğlu’nun da defalarca dile getirdikleri gibi “yargılamalar TV. kanallarından canlı yayınlanırsa, halkın şüpheleri dağılır.”
Bizler, Silivri duruşmaları sırasında da defalarca, aynı söylemi / istemi dile getirmiştik. Sonuç ; “aldatılmışız ... “ oldu.
Dilerim, yine aynı sonucu almayız.
Bugün, CHP İstanbul M. Vek. Sn. Enis Berberoğlu alındı.
Gerekçe; “ Devletin gizli sırlarını açığa vurmak, ajanlık, vs, vs. “
Son gelişmelerden habersiz bırakılsak da, MİT Tır’larını durdurup arayan Alay komutanı, Jandarma Başçavuşu ve askerler hakkında soruşturma açılmış ve tutuklamalar yapılmış olduğunu biliyoruz. Sonuç hakkında bilgi sahibi değiliz.
Bildiğimiz bir şey daha ...
Günün Başbakanı, ısrarla “Bu kamyonlar, Türkmen’lere silah taşıyordu ...” açıklamasını yapsa da Ulusal Kanal’a konuşan Türkmen sözcü, “Kendilerine kesinlikle bir tek silahın bile, hatta, ilaç ya da yiyecek malzemesinin bile gelmediğini ...” duyurmuştu.
Kısacası, o günlerde halkın her kesiminin bilgisi dahilinde olan bu konuyu yazdı diye gazetecileri “ajanlıkla” suçlamaktansa, ( Eğer Sn. Berberoğlu’nun tutuklanması CHP’ye bir mesaj içermiyorsa ) “Lahey Adalet Divanı’na kadar uzanmış” bu davanın aslında ne olduğunu ( tüm belgeleriyle birlikte ) halka açıklamak, üzerine “Kozmik oda davasını” da bonus olarak vermek ...
... daha adil olmaz mı ?
NTS. 14.6.2017 / ÇRŞ.