BU KADAR DA OLMAZ KARDEŞİM ...
Olmaz tabi kardeşim ya.
İnsanda biraz edep - haya olur yani. ( Hayalarınızdan söz etmiyorum. “a”ların üzerinde şapka var.)
Benim ARSLANLAR GİBİ SULTANIM - EFENDİME iftira atıyorsunuz. Hem de “belgelere” dayanarak.
Nereden çıktı o belgeler ? Mutlak, Kat’aaaaaaaaa o vatan haini, o ihtiyar bunak, o rezil - kepaze, darbeci, işbirlikçi, satılmış ... v.s. nin işidir.
Olmaz elbette biraderim yaa.
Gece - gündüz, yağmur - çamur - kar - tufan ... demeden, hasta yatağında bile vatan - millet uğruna kendini parçalayan, “ola ki, milletime zarar verir ...” korkusuyla Rus uçağı düşüren, “hayın Esed”e kızıp, yorgan yakan, Almanya’ya sinirlenip, Trinidad - Tobago’yu ayağa kaldıran ... benim bir tanecik, masum - tazecik şahım, kaanım, imparatorum, efendime ve de mahdumlarına “YOLSUZLUK ÇAMURU” atıyorsunuz. Üstelik, “Bir müptezelden elde edilen belgelere dayanarak”
Utanmasanız ...
“Ergenekon - Balyoz ... kumpaslarında da, ayakkabı kutularında da, trafo - kedi mevzuunda da, hatta Rıza Zarrab olayında da” malum kişinin parmak izini arayacaksınız.
Ayıp be kardeşim be.
Bunca iftiraya uğrayan zat ı muhterem, “Atatürk’e sığınmasın da ne yapsın şimdi ?”
NTS.
29.11.2017. ÇRŞ.
Yorumlar -
Yorum Yaz