UZAYA GİTMEDEN ÖNCE YAPILACAKLARIN LİSTESİ.
UZAYA GİTMEDEN ÖNCE YAPILACAKLARIN LİSTESİ.
1980’lerin sonuydu. TUR – BAN Büyük Samsun Oteli’nde çalışıyorduk.
Müzik yaptığımız için otel misafirleriyle samimiyet kurmamız da oldukça kolaydı tabii.
Otelin üst katı tamamen boşaltılmış, görevli haricinde giriş yasaklanmış, o zamana dek görmediğimiz bilgisayarlar ve diğer malzemelerle donatılmış ve dışarıya ‘helikopter pisti’ kurulmuştu.
Bu arada, barda, bizi izlemeye gelen üst katta ‘görevli’ abd’li mühendislerle muhabbete başladık.
Karadeniz kıyılarında ‘petrol arama çalışmaları’ yaptıklarını söylediler.
3 – 4 ay geçti, otelin önüne kamyonlar yanaştı, malzemeler yüklendi.
“Hayırdır ..?” dedim.
“Gidiyoruz” dediler.
“Petrol ..?”
“Yok …”
Eyvallaaaaahhh. Rusya’da var. Romanya, Ukrayna, Gürcistan … Var oğlu var.
Diğer taraftan …
Irak’ta, Suriye’de var, Türkiye sınırına gelince, boruda tısss yok.
Bazı arkadaşlar ( daha dün ) K. Deniz’de doğalgaz bulunduğunu müjdelemişlerdi. Hatta, KKTC açıklarında doğalgaz arayışına girmiş, AB – ABD baskılarıyla geri çekilmişlerdi.
Bor madenlerimizin ve bor madenini araştırmak – geliştirmekle görevli bilim insanlarımızın başına gelenleri biliyoruz.
Bakınız Sn. Reis !
Anadolu, ( rüzgar – güneş – su açısından ) dünyanın en verimli topraklarına sahip.
Uzay yolculuğundan önce bunları harekete geçirip, ülke geleceğine katkıda bulunmayı düşünseniz … diyorum.
Anadolu, toprağın verimliliği bakımından dünyanın en üst sırasında.
Tarıma destek verip, çiftçiyi kalkındırsanız … diyorum.
Üniversitelerin yapılarını değiştirip, akademisyenlerle, öğrencilerle uğraşıp, aydınlığı karanlığa çevireceğinize, bilime – teknolojiye – üretime yönlendirseniz … diyorum.
Çünkü, ille de uzay yolculuğu yapacaksanız, öncelikle bir ‘amacınız’ olması gerek.
ABD – RUSYA’nın, uzay yolculuğuna çıkmadan önce ‘diğer gezegenlerdeki materyalleri elde etmek ve mümkünse insan yaşamına uygun gezegenlerde istasyon kurmak’ amaçları olduğunu biliyoruz.
Yani, hiç birinin amacı ‘gündem değiştirmek, halkı etkilemeye çalışmak, seçmene mesaj vermek’ değildi.
Bir başka yönü ise, ülkemizin ekonomik – siyasal – hukuksal … politikalarına karışma hakkını kendinde gören ABD – NATO – AB üçlüsüne ne yanıt vereceğiniz.
Malum, ‘akıllı olmanızı öneren’ kıytırık bir ABD başkanına bile verecek yanıt bulamadınız da.
Sn. Reis.
Ülkenin geleceği olan gençlerimizin üzerine polis sürerek, ‘eve götürecek ekmeğim yok’ diyene ‘abartıyorsun’ diyerek, ayakkabı kutularının, vergilerimizin hesabını soranları ‘TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİYLE’ SUÇLAYARAK …
Uzay yolculuğuna çıkmak …
Sizce, ekonomik – siyasal ve ( en önemlisi ) hukuksal açıdan uygun olur mu ?
Yorumlar -
Yorum Yaz