Bilim insanları, siyasiler, üniversite öğrencileri, işçiler, işsizler, emekliler…
… gazeteciler.
Hemen herkes, hedefte.
Sağlıklı yaşam alanımız gittikçe daralıyor. Çünkü iktidar, sağlığımızı bozmakta kararlı.
Fikirleri nedeniyle, bir insanı sokak ortasında linç etmeye kalkmak da neyin nesidir ?
Sn. Gültekin ile aynı fikirleri ben de paylaşmıyorum. Ancak düşüncelerinden dolayı kendisine kin beslemek, olacak iş değil.
Kadınlarımız…
Analarımız, kardeşlerimiz, eşlerimiz, çocuklarımız.
Aklı evvel birinin tavsiyelerine uyarak kadın dövmek, kadın yaralamak, öldürmek … neden ?
Unutmayın,
Hiç kimsenin bu yüce varlıkları “kişisel malı olarak görme hakkı” yoktur.
Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz. Demokrasi, herkesin “aşırılığa kaçmadan” fikirlerini her platformda özgürce dile getirme hakkının güvencesidir.
Duruşunu, bakışını, fikirlerini, cinsel tercihini beğenmediğiniz birine güç kullanma yolunu ancak “akli melekeleri özürlü biri, ya da birileri” önerebilir.
Böyle birinin de makamı / sıfatı… önemini yitirmiştir.
Gelelim diğer konuya.
Muhterem zat, “CHP’nin Türk siyasi yaşamından silineceği” yönünde fetvalar verdi.
Muhterem farkında değil ama, oturduğu koltuktan ( şimdilik ) yaşadığı saray ya da saraylara değin her şey CHP sayesinde.
Boğazından geçen ekmekten, hesabı tutulamayan araçlarına varıncaya dek her şey…
… bir zamanlar “eğer fazlası olursa, bilin ki…” diye başladığı mal varlığına değin her şey CHP sayesinde.
Bir insan, ekmek yediği çanağa pislememeli.
Bay Kemal’e ben de bayılmıyorum. Ama bay Kemal bugün “CHP gibi dünyanın önde gelen siyasi partileri içinde hatırı sayılır yeri olan”, Türkiye Cumhuriyeti gibi bir devleti kurmuş partinin Genel Başkanıdır.
Muhterem, Bay Kemal’e ağzına geleni söylerken en azından bu noktalara saygılı olmalı.
CHP ise, çok daha önemli.
Muhterem’in, Türkiye Cumhuriyeti tarihi hakkında kısıtlı bilgi sahibi olduğu ortada.
CHP, ( her fırsatta Türk tarihinden silinmeye çalışılan ) Mustafa Kemal Atatürk’ün partisidir. CHP’nin temelleri sağlam atılmıştır. Türk siyasi yaşamında daha önce yer almış ve kendisini fesh etmiş yapılara benzemez. Bugün CHP’nin yönetiminde kim olursa olsun o’nlar gidici, CHP, kalıcıdır.
Muhterem, bu konuya eğilmelidir.
CHP’yi tarihten silmeyi bir çok aklı evvel siyasetçi denemiş ama hiç biri başaramamıştır. Çünkü CHP’nin temeli, Türkiye’dir.
Muhterem zat, sadece siyasilerle değil toplumla da zıtlaşmakta kararlı.
İnadına projeler, inadına bürokrasi, inadına ekonomi, inadına dindar ve kindar eğitim, inadına sağlık…
Ve “inadına baskı”
Baskılarla, saldırılarla, gözaltılarla, hapis cezalarıyla… toplumu sindirmektense yumuşak tonla, sevecenlikle yaklaşmak, daha akılcı olacak sanırım.
Ama Muhterem, bunu becerebilir mi, sanmıyorum.
Bence Muhterem, kendini güvenceye almak amaçlı her yola başvuruyor.
Çünkü, kendi hükmü biterse AKP, biter.
AKP biterse, “yandı gülüm keten helva”
NTS.