Sizler mi zavallısınız bizler mi, bilemiyorum.

Elbette sizinki zavallılıktan çıkıp, uyanıklık... oluyor.

Milletin parası deniz, yemeyen yaban domuzu.

Dayılar, emmiler...

Sizi ne diye başa getirdik ?

Hönküresiniz, ahkam kesesiniz, hakaret, küfür edesiniz diye mi ?

Milletin vergilerini şatafatınıza harcayın, eşe dosta akrabaya peşkeş çekin diye mi ?

Siz, kimsiniz beyler, bayanlar ?

Benim vergilerimden beslenen - maaş alan sizler, benim memurlarımsınız sadece.

O göreve benim tarafımdan seçilip getirildiyseniz, bana hizmet etmek zorundasınız. Bunun, kaçarı yok.

Halk, sokakta beyler ! Anlıyor musunuz ?

Bu soğukta, rüzgar, yağmur, kar altında, sokakta.

Yok, anlamazsınız.

Binlerce odalı sarayda yaşayan, Yazlık, kışlık saraylarda, uçan - yüzen saraylarda yaşayan ... sokaktakinin halini anlamaz.

Soralım mı beyler ?

1998'den bu yana halktan topladığınız deprem vergileri nerede ?

Devlet Planlama Teşkilatı, neden kapatıldı ?

Yandaşlarınıza daha rahat rant sağlamak için olmasın ?

En azından ben, böyle düşünüyorum.

Kendi hesaplamanıza göre şu ana dek 1541 vatandaşımız canından oldu.

Yarına dek ne olacağı bilinmez.

Sorumluluk mu ?

Sizin...

Denetimsizlik, peşkeş, yağma, doyumsuzluk, rüşvet ve plansızlık.

Çekin gidin beyler.

Ellerinizi yakamızdan çekin.

Beceriksizliğiniz daha fazla can almadan, insani - ahlaki tüm değerlerimiz yitirilmeden...

Çekin gidin.

Ha, zavallı olan hangimiz..?

Kışın ortasında sokakta kalmak durumundaki halkı çadırlara tıkıp, battaniyelerle ısıtmaya çalışan ve o'nlara tevekkül tavsiye edenler olduğu kadar...

Kendi kutsal kitabında "Biz, sizlere akıl - fikir verdik hala kullanamıyor musunuz" diye yazdığı halde her türlü felaketin karşısında yüce Allah'ın işi olduğunu söyleyip, asıl sorumlulara toz kondurmayanlardır.

NTS.

6.2.2023. PTS.