2.5 Lira.
Adamın biri ölmüş, öbür dünyaya gitmiş.
Melekler amel defterini açmış, defalarca baştan - sona kontrol etmişler.
"Bu adamın bir tek hayır işlemediğinden emin miyiz ?"
Süreç boyunca adam, misafirhanede ağırlanmış.
Melekler üşenmemiş, defteri tekrar tekrar incelemişler.
"Yahu, bu adamı nereye yerleştirelim ?"
Baştan sona, baştan sona...
I ıh. Bir tane hayır işlememiş.
"Be adam. Senin bir tek hayırlı işin yok mu ?"
Adam, uzun süre düşünmüş ve bulmuş.
"Bir keresinde fakire 2.5 lira vermiştim..."
Hani kenarda köşede bu 2.5. lira ile ilgili bir not, belki bulunur... diye, tekrar baştan araştırmış ama bulamamışlar.
Hani aklına geldi ya, adam, bu kez diretmiş...
"Ben, 2.5. lira vermiştim..."
"Yahu, ne yapacağız ? Burası, adil bir yer. Es geçemeyiz..."
"Ben, fakire 2.5 lira vermiştim"
"Vallahi de, billahi de vermiştim..."
Sonunda, çözümü baş melek bulmuş.
"Verin şu hıyarın 2.5. lirasını da, atın cehenneme."
İşte; "pratik - adil çözüm"
Bizim "dünya liderlerimiz, efendilerimiz..." kendilerini sultan - padişah görmeyi sürdürüyorlar.
Burunlarından kıl aldırmıyorlar namussuzum.
Emekçi hak arayışında, harala gürele polis.
Depremzede çadır ister, "namussuz, adi..."
Kadınlar "öldürülmek istemiyoruz" der, "Sürtük" yanıtıyla yetinmez, üzerlerine polis salar.
Yahu, şurada kalmış sayılı gününüz.
Bir hayır olsun işleyin de...
Hiç olmazsa, 2.5 liranızı geri verelim.
Yorumlar -
Yorum Yaz