SAVAŞ TESTİ.

Savaşacak mısınız ? Tamam. Ancak, birkaç dakikanızı ayırıp şu soruları yanıtlamanızı istesem saygıdeğer efendim, şahsınıza ( naçizane ) rahatsızlık vermiş olur muyum acaba ?
Başınızı ellerinizin arasına alıp “ Ben, ne yaptım şimdiye dek ve bundan sonra neler yapmalıyım..? “ diye bir kez olsun düşündünüz mü ?
Hedef ülkenin, sizin topraklarınızı, egemenliğinizi ve ulusal bütünlüğünüzü hedef aldığına dair elinizde kanıt var mı ?
Yoksa, emperyalistlerin “ terör oyunlarına “ yenik düşüp, maşa olarak kullanılacağınıza inanmak mı zor geliyor ?
Pekala. Savaşa hazır mısınız ?
Savaş ekonomisini yönetmek zordur. Bilgi, birikim, tecrübe ister. Sizde bu birikim var mı ?
Örneğin ; Bir üretiminiz var mı ? Tarım, hayvancılık, deniz ürünleri, sağlık araçları, ilaç, enerji, silah, teknoloji. v.b. Yoksa, bunların tamamını yabancı sermayeli özel şirketlere mi devrettiniz ? Ya da, ekonomik gücünüz var mı ? Bankalarınız, güçlü iş adamlarınız, borsalarınız ... Yoksa, o’nları da mı ..? Vallahi, ayıp etmişsiniz.
Yukarıda saydıklarımın tutarsız olduğunu sanıp, yabana atmayın. Bunların tamamının hayati önemde olduğunu kavramakta gecikirseniz, yazık olur.
Enerjide bağımlılık gibi bir sorununuz var mı ? Hani, savaş gemileri, uçaklar, v.s... su ya da kömürle çalışmıyor da, o’ndan diyorum. Sonra, eskiden olduğu gibi karartma geceleri de tarihe karıştı. Üstelik, savaş dahil her şey, bilgisayar ortamında şıp diye hallediliyor artık.
Bir ara, ordunun en tecrübeli kadroları “ terör örgütü üyesi ( ya da kurucusu ) olmakla suçlanıp, yıllarca ceza evine tıkılmış, kimileri de yaşamını yitirmişti. Daha sonra, bu kahramanların ordu ile ilişkileri kesilmişti. Deniz ve hava kuvvetlerimizin vurucu gücünün büyük ölçüde düştüğü, komuta kadrosunun boşaldığı haberlerini aldık. Bu konuda bilgi sahibi misiniz ?
Ülkemiz, bölgemiz ya da dünya tarihi hakkında bilgi sahibi misiniz ? Belki ukalalık olacak ama, bunları bilmeden savaş gibi iddialı bir konuya girmeyin derim. Siyasi - askeri tarihi bilmeden bunu deneyen birçok politikacı, politik oyunların kurbanı oldular, inanın.
Bölgenizde, özellikle sınır komşularınız arasında probleminizin olmadığı ülke ya da ülkeler var mı ? İlle de savaş ... derseniz, ( uygulanacak ambargonun ardından ) ihtiyacınız olacak.
Ülke içinde savaş ortamından yarar sağlayacak etnik gruplar var mı ? Varsa, iyi düşünmenizi tavsiye ederim. Aksi halde içeriden bölünür, parçalanırsınız. Savaş, sizin için biter.
Ülkenizde, sığınmacı, yerleşik ya da ikinci vatandaşlık edinmiş yabancı sayısını, ikamet yerlerini ... biliyor musunuz ? Eğer “ evet “ diyorsanız, istihbarat örgütünüz sıkı çalışıyor demektir. Sanırım, dış istihbarat örgütü de aynı düzeydedir.
Son ve en can alıcı soru ;
Halkınızın önemli bir bölümü savaş çığlıklarınıza destek veriyor, bu konuda sizi haklı görüyor, sorumluluğu paylaşıyor mu ?
Bilinmelidir ki en küçük bir başarısızlık, okka altına gitmenize neden olur.