BİR DE YUNAN’A, İSRAİL’E “GEREĞİNİ” YAPSA.

Muhalif misiniz ?

Tamam.

O halde “potansiyel suçlusunuz”

Suçlu sayılmasanız bile “suç işleme olasılığınız yüksek”

Böylesi garip bir anlayış tarzı işte.

Doğrusu nedir ?

Muhalefet ya da iktidar partileri olsun, sivil toplum kuruluşları – sendikalar – dernekler … olsun, ana görevleri “etnik – siyasi düşünce – inanç ayrımı yapmadan” toplumun bir ve bütün halinde sorunlarına çözüm üretmek değil mi ?

Bu kural, öncelikle devletin en üst yöneticisi ( C. Başkanı – Başkan – Reis … ne derseniz deyin ) için geçerli değil mi ?

Ne diyordu RTE ?

“Ben, herkesin C. Bşk. olacağım …”

İşte bunu söylüyorum.

Herkesi kucaklayan bir lider olmak, seçmenler arasında ayrım yapmamak, muhaliflerine bile “babacan” yaklaşmak, cins, inanç ve etnik ayrımcılığa varacak sözler sarfetmeden toplumu eşitlemek, halkın öz değerlerine ( tarihine, önderlerine, ilkelerine sahip çıkmak, dil uzatmamak ) … toplumun bir yöneticiyi bağrına basmasının en kestirme yoludur bence.

İşte bu durumda halk sizi benimseyecek, ne olursa olsun elinizi bırakmayacaktır.

Atatürk olmak, böyle bir şeydir işte. Nutuk atmakla olmaz yani.  

Sn. RTE, toplumu ilgilendiren hemen her konuda kendisine ters düşen herkesi hedef alıyor ve ( ilginçtir ) “Hukuk, gereğini yapacaktır …” demesine fırsat vermeden, “gereği” yapılıyor.

Kimimiz “gazeteci müsvetteleri” kimimiz sanatçı, kimimiz siyasetçi, kimimiz bilim insanı “müsvetteleri”

Sn. RTE, bizlerin kendisine “hakaret” ettiğimizi iddia ederken bile bizlere “hakaret etmektedir”

Sn. RTE, kendisine muhalif olan ve ülkenin yarısından fazlasını teşkil eden insanlarla uğraşmaktansa “Türkiye’nin Kıbrıs’ta işgalci olduğunu, bebekleri katlettiğini  ileri süren Netanyahu ile, “Türkler, kayalıklarımıza çıkarsa yerlebir ederiz …” diyen Yunan Genelkurmay başkanı Evangelos Apostolakis ile, PKK ve uzantılarına binlerce tır dolusu silah, mühimmat, para … gönderen ve eğitim veren “en birinci müttefik” ABD ile ilgilense, Yunan işgali altındaki adalarımızda piknik yapmakta olan Yunan askerleri hakkında birkaç söz söylese …

Hani, ne bileyim …

Gece – gündüz AB rüyaları görmektense “Türkiye’ye ne olursa olsun AB’ye üye olamayacağını açık açık söyleme zamanı gelmiştir …” diyenlere, “AB’nide al, git …” dese, arkasında daha bir güçlü duracak halk bulmaz mı ?

Yanılıp da “Hukuk, gereğini yapacaktır …” dememek şartıyla tabi.

NTS.

24.12.2018. PTS.