VAHŞETİN ULUSLAR ARASI ADI: ABD ( 2 )

AMERİKAN PSİKOPATİZMİ:

( DENEKLER )

ÖNCE KENDİ ASKERLERİ ÜZERİNDE DENEDİLER :

                           Aşağıdaki bilgiler abd’li yazar William Blum’un “ Haydut Devlet” isimli kitabından alındı.

                       “ 1940’lı yıllarda yaklaşık 60 bin askeri personel, hardal gazı ve lewisit ( kabarcık gazı ) adı verilen iki kimyasal madde üzerinde yapılan testlerde denek olarak kullanıldı. Deneklerin çoğu önceden bilgilendirilmedi,araştırmada yer aldıktan sonra hiçbir tıbbi takip yapılmadı. Bu deneylerden ( eşleri dahil ) hiç kimseye söz etmemeleri, aksi halde Fort Levenfort’ta ( askeri hapishane) hapsedilmekle tehdit edildiler. Pentagon, yıllarca bu deneylerin yapıldığını yalanladı.

                        Askerler, şarbon ve sinir gazlarına karşı gıda ve ilaç idaresi ( FDA ) tarafından güvenli ve etkili olduğu onaylanmamış aşılar yaptırmaya zorlandı. Reddederlerse cezalandırılacakları söylendi. 2.nci paylaşım savaşı sırasında zorla sarı humma aşısı yapılan 330 bin askere hepatit B virüsü bulaşmıştı.

                        1940 tan 1990’lı yılların sonuna kadar abd’li askerler resmi ve gayrı resmi programlarda kobay olarak kullanıldı. Nükleer denemeler yapılmış alanlarda uygun adım yürütüldüler. Pilotlar, nükleer patlama sonucu oluşmuş mantar biçimindeki bulutların içinden geçmeye zorlandılar. Kimyasal – Biyolojik silah denemelerinde ve radyasyon deneylerinde kullanıldılar. Beyinleri LSD ile yıkanarak davranış düzeltme ( ! ) deneylerinden geçirildi. Kore ve Vietnam savaşlarında Dioksin içeren Agent Orange’a maruz kaldılar. Bütün bu deneylerde yer alması zorla sağlanan denekler, hiçbir şekilde uyarılmamış, bilgi verilmemiş, fiziksel ya da zihinsel sağlıkları üzerinde yıkıcı etkileri olduğuna dair pek çok vak’a saptanmış ama çok ender olarak uygun tedavi görmüş ya da sağlık kontrolü sağlanmıştır…”

SONRA, DİĞER TOPLUMLAR ÜZERİNDE :

                        Körfez saldırısı sırasında abd’ nin BM Büyük Elçisi Madeleine Allbright ile TV program yapımcısı Lesley Stahl arasında geçen söyleşide Stahl, “Irak’ta yarım milyon çocuğun öldüğünü duyduk. Bu sayı, Hiroşima’da ölenlerden daha çok çocuk demektir. Bu bedeli ödemeye değer miydi..?” diye sorunca Allbright, “Bence bu çok zor bir karar. Bedel ödemeye gelince, bu bedelin ödenmesine değdiğini düşünüyoruz…” cevabını vermişti.

                         Yugoslavya’nın havadan bombalanmasının 33.ncü gününde ( Köylerin, okulların,hastanelerin, evlerin, apartmanların yıkılışının, ekolojinin yok edilişinin 33.üncü gününde, insanların uzuvlarını – gözlerini kaybettiği, bağırsakların dışarı döküldüğü, çocukların, ömür boyu çekecekleri travmalarla karşılaştıkları o ünlüm 33.ncü günde ) Clinton, “Bombalama politikası hakkında yargıda bulunmak için henüz erken. Bu, uzun süre gibi görülebilir ama, gereğinden daha uzun sürdürüldüğünü düşünmüyorum…” demiş ve saldırıları 45 gün daha devam ettirmişti.

                       ( SÜRECEK )