• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
BELGESEL / FİLM
SİLİVRİ DAVALARI
AKP - PKK
YASA - HUKUK - ADALET
ORTADOĞU - BOP
YOLSUZLUKLAR
AKP - İHANET
AKP ANAYASASI - BAŞKANLIK SİSTEMİ
2.NCİ DÜNYA SAVAŞI BELGESELİ. ( KİMİ BELGELER " YANLI " OLSA DA, İZLEYİN. GÜNÜMÜZE IŞIK TUTABİLİR. )

FETÖ'nün 8. kat korkusu

FETÖ'nün 8. kat korkusu

Cemaat’in Emniyet’teki yükselişinin sinyalleri yıllar önce verildi. Örgütlenme, doğrudan Emniyet içinden yazılan raporlarla anlatıldı. Araştırılması için talimatlar verildi. Aydınlık raporu manşetten duyurdu. Ancak Cemaat’in üzerine gidecek siyasi irade bulunamadı

FETÖ'nün 8. kat korkusu
   
   
Hikmet Çiçek
hikmetcicek@aydinlik.com.tr

Tarih 10 Ocak 1999. Bundan tam 17 yıl önce. Aydınlık’ın kapak haberi: “Devlete sunulan rapor: Fethullah Emniyet’i ele geçirdi.”
Habere göre Fethullahçı örgütlenmenin üssü Personel Daire Başkanlığı’ydı. Bu dairenin yüzde 95’i Cemaat mensubuydu. Örgütlenme, amirler ve memurlar olarak iki koldan yürütülüyor, örgütün başındaki kişiye “imam” deniliyordu.
İmamlar, bölge imamlarına, onlar da merkezde kurulu bir sivil kurula bağlı olarak faaliyet gösteriyordu. 
Haber, Emniyet içinden hazırlandığı anlaşılan bir rapora dayanıyordu. Rapor, Gülen Cemaatinin Emniyet içinde nasıl örgütlendiğini devletin üst düzey yetkililerine sunmak için hazırlanmıştı. Bir örneği de İşçi Partisi’ne (Vatan Partisi) ulaştırılmıştı.
O dönemde İşçi Partisi Genel Başkanvekili olan Hasan Yalçın, “Fethullah Hoca Cemaati ve Emniyet Teşkilatı” başlıklı 10 sayfalık belgeyi, “gereğinin yapılması için” İçişleri Bakanlığı’na, Genel Sekreter Av. Nusret Senem de MGK’ya sunarak suç duyurusunda bulunmuştu.

TEFTİŞ KURULU HAREKETE GEÇTİ
Aydınlık’ın haberindeki iddiaları ihbar kabul ederek araştırılmasını isteyen ilk görevlendirme yazısı, EGM İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun tarafından Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildi. Ertesi gün 5 Şubat 1999’da da dönemin başbakanı Mesut Yılmaz’ın talimatıyla Başbakanlık Teftiş Kurulu harekete geçti. Teftiş Kurulu Başkanlığı’ndan aynı taleple ikinci bir görevlendirme yazısı yine Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildi. 

8. KAT ÇETESİ SUÇLAMASI
İstihbarat Dairesi Başkanlığı’ndan 10 Şubat 1999’da gönderilen ayrı bir görevlendirme yazısında da “Fethullahçılar Listesi” gönderilerek Emniyet’teki örgütlenmesinin ortaya çıkarılması için soruşturma yürütülmesi istendi. Dönemin Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak ve İstihbarat Şube Müdürü Ersan Dalman ile yardımcısı Zafer Aktaş birkaç ay sonra soruşturmayı açtı. Ancak bir sonuç çıkmadı. Sonuç çıkmadığı gibi, soruşturmayı yürüten Cevdet Saral ve ekibinin başına gelmeyen kalmadı. Ankara Emniyeti’nde yasadışı dinleme yapmakla suçlanarak “8. Kat Çetesi” ilan edildiler. Yargılandılar ve yıllar sonra aklanabildiler. Devlet o günlerde Cemaat’in üzerine gidecek siyasi iradeden yoksundu.

NELER YAZIYORDU?
Aydınlık’ın haberine göre Emniyet genel müdür yardımcıları, genel müdürün özel kalem müdürü ve hatta İçişleri Bakanlığı özel kalemi bile Cemaat tarafından belirleniyordu. Emniyet içindeki kritik yazışmalardan anında haber alınıyordu. Raporda Cemaat’in 28 Şubat sürecinden sonra aldığı önlemler de anlatılıyordu. Emniyet böyle yönetiliyordu.
Emniyet içinde neredeyse her daire başkanlığında örgütlüydüler. Bunun dışında polis okulları, polis koleji ve polis akademisinde de faaliyet gösteriyor, kimlerin komiser olacağına daha bu okullarda karar veriliyordu.
Rapora göre, Emniyet örgütü içinde Emniyet amirinden, polis memuruna kadar her türlü atamalar, “teşkilatın dışında bulunan” Fethullahçı sivil bir ekip tarafından yapılıyordu.
Raporda, “Yani teşkilatı öyle bir hale getirdiler ki dışarıda olup teşkilatı bilmeyen bir sivil grup Emniyet teşkilatını yönetmekte ve yönlendirmektedir. Şu an sadece Emniyet müdürlerinin tayinlerine karışamamaktadır” deniliyordu. Raporda, bu atamalara ilişkin çeşitli örnekler veriliyordu.
Rapor, Fethullahçıların, Emniyet örgütü içinde Cemaat’i 2000’li yıllara taşıyacak lider kadroları oluşturmak için özellikle Personel Daire Başkanlığı’nda yoğun çaba gösterdiklerine dikkat çekiyordu. Aydınlık, 30 Mayıs 1999 tarihli sayısında haberini sürdürdü. “İsim isim Fethullahçılar”ı açıkladı. Haberde, raporda adı geçen Cemaat mensuplarının adları verilmemiş, yalnızca ad ve soyadlarının ilk harfleri verilmişti. Buna rağmen, birçok ilde Cemaat mensupları Aydınlık’a dava açtılar, Aydınlık tümünden aklandı. 

RAPORLAR SONUCU DEĞİŞTİRMEDİ
Emniyet içindeki Fethullahçı örgütlenmeye ilişkin çok sayıda resmi rapor hazırlandı. Aydınlık,zamanında bu raporların birçoğunu haber yaptı. Bu raporlar konusunda daha ayrıntılı bilgi için Avukat Nusret Senem’in, Silivri Cezaevi’nde yayına hazırladığı “Emniyet İstihbaratının Fethullah Raporları” (Kaynak Yayınları, İstanbul, İkinci Baskı Kasım 2011) adlı kitabı okunmalıdır. Sonuç değişmedi, raporlarda adı geçen Cemaat üyeleri sürekli yükselir, terfi alırken, o raporları kaleme alan namuslu bürokratların başlarına gelmeyen kalmadı. Aydınlıkçılar da bu haberler nedeniyle Ergenekon tertibine dahil edildiler.

‘THE CEMAAT’
Yıllar sonra Nazlı Ilıcak bir kitap yazdı. “Her Taşın Altında ‘The Cemaat’ mi var?” (Doğan Kitap, 2012) Ilıcak kitabında, Fethullah Gülen hakkında yazılanların ‘iftira’ ve planlı bir ‘dezenformasyon’ faaliyeti olduğunu öne sürüyordu. Kitapta, Aydınlık’ın sözde “çarpıtma haberleri”ne şöyle bir örnek veriyordu: “Doğu Perinçek’in 10 Ocak 1999 tarihli Aydınlık dergisi ise ‘Devlete sunulan rapor; Fethullah Emniyet’i ele geçirdi’ başlığını taşıyor. Haberde İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Yalçın’ın 10 sayfalık belgeyi, ‘gereğinin yapılması için’ İçişleri Bakanlığı’na ilettiği yazıyor. Bu da karalama kampanyalarının kaynağını gösteriyor. MİT tarafından hazırlanan Fethullah Gülen Hocaefendi’yle ilgili raporların da Aydınlık dergisinden alıntılarla doldurulduğu görülüyor.”
Kitap, Cemaat medyasında övgüyle karşılandı. Radikal’de Cüneyt Özdemir kitabı şöyle övdü: “Bir solukta okudum. İlginç bir çalışma. Son dönem yeni umacımız cemaat korkusunu ve bu korkunun nedenlerini, temellerini belgelerle sorguluyor... Bence konuyla ilgili diğer kitapları okuyanların başvurması gereken bir kaynakça. Bir anlamda madalyonun diğer yüzü de diyebiliriz.” (Radikal, 22 Ocak 2012)

Yarın: O isimlere ne oldu? Aydınlık’ın haberi ‘çarpıtma’ mıydı?
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi16
Bugün Toplam545
Toplam Ziyaret1417465
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar19.009019.0852
Euro20.707520.7905
Hava Durumu
YAZILAR - DUYURULAR
TGB - DEVRİM
AKP - CEMAAT
SEÇİMLER
KÖŞE YAZILARI
YAZI DİZİSİ