Dünya tarihi ile ilgilenenler bilir. Yazılı tarihten bu güne dek geçen sürede dünya toplumlarının böylesi bir laçkalık yaşadığına az rastlanır. İlginçtir ; soykırımlar, işgaller, yasa - hukuk tanımazlıklar, suikastler, yolsuzluklar ... herkesin gözleri önünde ( dalga geçercesine ) sergilenmekte.
Üstelik bütün bu katliam “ terörizmin merkezi “ olduklarını, gizlemeye bile gerek duymayan iki sözde ülkenin yönlendirmesi - silah, para ve eğitim desteği ile yapılıyor.
Kim bu iki ülke ?
İsrail - ABD.
Rezilliğe bakın ki “ Evet. Biz, yardım ediyor, destekliyoruz. Desteğimizi de sürdüreceğiz ... “ diyebilecek kadar çizmeyi aşmış durumdalar.
Adam diyor ki, “ PYD, bizim kara ordumuz ... “ Yani, PKK’nın uzantısı olan çete elemanları, ABD’nin kiralık katilleri ...
Adam, diyor ki, “ Açılımı yeniden başlatın ... “ Bunun Türkçe’ye çevrilmişi, “ PKK, benim kara gücüm. O’na dokunmayın... “ demektir. Anlamayanlara ya da ( görev icabı ) anlamazlıktan gelenlere duyurmakta yarar var.
Öyle ikide bir orta yere bağırıp çağırıp, en kahraman milliyetçi ayaklarına yatmanın alemi yok. Yemezler. Sonunda dikte edilen “ açılım “ elinizi kolunuzu bağlayacak.
Zamanında AB’nin üst düzey bir “ hanımefendisi “ gazeteci kılıklı bazı saftirikler aracılığıyla emirlerini dikte ettirmişti. “ Türk milletinin beyninden Mustafa Kemal Atatürk’ü silin ... “
Bir süre sonra uygulamaya konuldu.
Atatürk büstleri, köprülerden sallandırıldı.
Okullarımızdan Atatürk köşeleri kaldırıldı.
Tarih kitaplarımız Atatürk’ten arındırılıp, yeniden basıldı.
Okullarımızda Atatürk, Çanakkale, Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyet’ten söz eden öğretmenlerimize karşı cephe alındı.
Giderek, T. C. ibareleri hedef alındı. Türk bayrakları, Türk yurdunda yasaklandı.
Türk ordusunun şerefli subayları, her iki terörist devletin ortak hazırladıkları komplo ve içerideki işbirlikçilerin ( Yakındır. İsim isim anılacak ) katkılarıyla esir alındı. Ordu, çökertildi.
Atatürk’ün aydınlığından ayrılmış Türk toplumunun geleceği nokta,daha dün vatan topraklarından def ettiği yedi düvelin yeniden kucağına düşmektir.
İşbirlikçilerden söz ettik. Yani, “ çanak yalayıcılar “ dan.
Kimileri ücret karşılığı cinayet işler, kimileri de “ ücret karşılığı “ ortalığı ( Orta Doğu’yu ) karıştırır.
Ama aldığı ücret, yabana atılır gibi değildir. Say say, harca harca, bir şeylere tık, tıkıştır bitmez ... cinsinden.
Sonra, karşılıklı ziyaretlere gidilir.
500 otomobil dolusu “ insan “ sürüsüyle.
Mal varlığını, emir kullarını, hatunlarını ... sergileyerek ...
Kral olduğunu ama ille de “ Müslüman olduğunu “ hatırlatarak.
Saraylarını gezdirerek.
Bu arada, güzergahları üzerinden “ halkı “ uzaklaştırarak.
Neyse ...
Yüce Allah’ın BOP adlı projeye karışacağını pek sanmıyorum.
NECMETTİN TANJU SÜAR.
11.4.2016. PTS.