15 Temmuz 2016 Cuma akşamı ve 16 Temmuz gününün yarısını da içine alan bir maç izledik.
Neydi ?
Ordu içindeki FETÖ üyelerinin hükümete karşı darbe girişimi.
Olay, böyle açıklanıyor.
RTE diyor ki, “ FETÖ, yalnız değil. Arkasında ÜST AKIL var ... “
Üst akıl kim ? Açık söyleyelim artık, “ AMERİKA “
Eğer “ AMERİKA “ gerçeğini “ okyanus ötesi, dış mihraklar, üst akıl ... “ safsatalarıyla geçiştirmeye kalkıyorsanız meydanlarda attığınız nutuklar, haykırışlar ... sizi sıradan biri olmaktan kurtarmaya yetmez.
Unutmayın, “ Eeeeeyyyy Amerika. Bizim mi dostumuzsun, o’nların mı ? “ yönündeki soruya yanıt, henüz alınmadı. Aslında bu yanıt çoktan alındı ama, bunu anlayacak kapasite gerek.
AKP, bu “ üst akıl “ sayesinde kurulup, iktidar olmadı mı ?
İktidara yürüyüş sürecinde, arkasında - yanında Fethullah Gülen cemaati yok muydu ?
Yıllar boyunca FETÖ’nün devlet kurumlarına sızması ve örgütlenmesi, AKP ve bu partinin tartışmasız patronu RTE sayesinde gerçekleşmedi mi ?
Amaç, ILIMLI İSLAM PROJESİ değil miydi ? Adı geçen proje bizzat RTE tarafından defalarca dile getirilmedi mi ? Yalan olduğunu söyleyin de gazete manşetlerini kıvırıp kıvırıp ...
Peki ...
Tarih kadar geçmişe sahip şanlı Türk Ordusu’nun kahramanlarını, siyasetçilerimizi, gazetecilerimizi, iş adamlarımızı, bilim insanlarımızı, öğretim görevlilerimizi ... yıllarca zindanlarda süründüren, üstelik, “ Ben, bu davanın savcısıyım, hakimiyim ... “ diyerek kendine pay biçen bay RTE, şimdi neden tüm suçu FETÖ’nün üzerine yıkıyor da, paylaşmıyor ?
FETÖ mü ?
İnanın, adını duyunca cinler, tepeme çıkıyor ama ,,,
... bence FETÖ’yü FETÖ yapan, RTE dir.
Savunmuyorum. Her iki takımın da taraftarı değilim.
Kimileri, “ Türkiye, ABD ile olan ilişkilerini gözden geçirip Rusya ve Suriye ile yumuşama ortamına girince, ordu, PKK ve IŞİD’e karşı büyük başarılara imza atınca saldırılar başladı. Bu darbe girişimi de aynı amaçla ve FETÖ kullanılarak yapıldı ... “ diyor.
Olabilir.
PKK ve IŞİD’ i imal eden ABD ise, IŞİD’i Türk topraklarında eğiten, donatan, PKK’nın şehirlerde çöreklenmesini sağlayan kimdi peki ?
MİT tırları olayı henüz aydınlanmadı, biliyorsunuz. Ancak, bu olayın gün yüzüne çıkmasını sağlayan Jandarma komutanı, askerler ve davayı takip eden hukukçular, içeride.
Bütün bunlar, FETÖ’ nün işi. RTE, kandırıldığını öne sürüyor.
FETÖ, masum mu ? Asla.
Ancak şunu da biliyoruz ki RTE, tam 13 yıldan beri FETÖ örgütlenmesini adeta desteklemiştir.
“ Ne istediniz de vermedik ... “ sözleri, bizzat RTE’ye aittir.
Bugün Türk ordusu’nun % 30 una yakın bir bölümünün Fethullahçı olduğu, askeri liselerdeki Atatürkçü öğrencilerin kumpaslara uğratılıp yıldırılarak, okullardan uzaklaşmalarının sağlandığı ... söyleniyor. Son derece vatansever, milliyetçi, dünya lideri RTE , uyuyor mu yoksa “ biliyor mu ? “
Bütün bunlardan sonra asker ile polisin karşı karşıya getirilmesi, üstüne, halkın sokağa çağırılması, ( olay her ne olursa olsun, tüm suçu emir - komuta zincirinin gereklerine uymak olan ) şerefli Türk ordusu mensuplarının yine Türk polisi tarafından kelepçelenip götürülüşünün, teslim alınışının, diz çöktürülüşünün ... görüntülerinin tüm dünya medyasına servis edilişi, ABD ‘li sapıklar tarafından subaylarımızın başına geçirilen çuvaldan farksızdır.
Yukarıda yazdığım “ halkın, sokaklara dökülmesi için yapılan çağrı “ bir “ isyana teşvik “ çağırısıdır. Her kim tarafından yapılırsa yapılsın, silahsız halkın, silahlı güçlerin üzerine sürülmesi, kitle katliamı anlamına gelir ki bunu yapan kişi ya da kişiler, toplumu isyana teşvik suçunda yargılanmalıdır.
RTE, bunlardan kendine “ övünç payı “ çıkarmaya kalkışıyorsa, ya da kendisini “ mağdur “ gösterme hevesindeyse ...
Yemezler.
Darbe mi, derbi mi bilmem ama eğer RTE’nin iktidarının sürdürülmesi kararı alındıysa bazı kaygılarım ve önerilerim var.
Yeni Anayasa hevesinden hemen - koşulsuz vaz geçilmesi.
Hukukun üstünlüğüne ve bağımsızlığı ilkesine kesinlikle ve koşulsuz uyulmalı.
Anayasamızın değişmez / değiştirilmesi teklif bile edilemez maddeleri korunmalı, daha önce bunu teklif eden, dile getiren, destek olan ... herkes ( makamı ne olursa olsun ) yargı karşısına çıkarılmalı.
Milletvekili dokunulmazlıkları tamamen kaldırılmalı.
Örtülü ödenek kavramı, tarihten ve sözlükten silinmeli. AKP iktidarı süresince yapılan harcamalar, gözden geçirilmeli.
AKP dönemi sonuna dek C. Başkanının “ Başkomutanlık “ sıfatına son verilmeli ya da kısıtlanmalı.
İncirlik kapatılmalı, ABD ile ilişkiler askıya alınmalı. Ve, bir daha ABD’ye “ Bizim yanımızda mısın, o’nların mı ..? “ diye sorulmamalı.
İşte böyle.
Necmettin Tanju SÜAR.
16.7.2016. CTS.